Çalışma alanlarında verimliliği artırmak ve yaratıcı bir atmosfer oluşturmak doğru malzeme seçimi önem arz eder. Bu noktada, ahşap, estetik ve işlevsellik açısından evlerde ayrılan çalışma alanlarında benzersiz bir malzeme olarak öne çıkıyor. İç mekân tasarımında ahşap kullanımı, huzur ve sıcaklık hissi uyandırır. Bu, ahşabı doğayla ilişkilendirmemizden kaynaklanan fizyolojik bir tepkidir. Ahşap ve diğer doğal unsurlarla çevrili olmanın stres ve kaygı düzeylerini azaltan bir etkisi vardır. İçinde bulunmaktan gerçekten hoşlandığınız daha sakin, daha davetkar bir alanda çalışmak üretkenliği arttıran bir etmen olarak sayılabilir. Yazının geri kalanında, ev içlerinde ahşap kullanılarak oluşturulan çalışma alanlarına göz gezdireceğiz.
İlk örnek, Skylab Architecture imzalı Hoko House projesine ait. Ev tasarımının bir parçası olan ofis alanını ve tasarımda ahşap kullanımının nitelikli bir örneğini görüyoruz. Özgün bir tasarımla iki ayrı alan yaratıldığı görülüyor. Eşsiz bir kesik pencerenin izini takip eden ve odanın merkezinde konumlanan asimetrik bir masa alanı bölüyor. Pencere, bina ikiye bölünmüş gibi duvar ve tavanı kesiyor. Ofisin atmosferik niteliğini kazandıran baş karakterin ahşap olduğu görülüyor.
Bir diğer örnek, Stüdyo Wills+Architects imzalı bir ev tasarımından. Burada kurgulanan çalışma odası, kullanılmayan bir balkonun dönüştürülmesiyle oluşturulmuş. Dolayısıyla ev içerisindeki kullanılmayan, atıl alanları yeniden değerlendirmek konusunda da ilham verici! Evde bir çalışma alanı dekore etmenin yalnızca kapalı alanlar için olmadığını, bir oyuğun bile farklı bir dekorla çalışma alanı haline getirilebileceğini hatırlatıyor. Ahşap renklendirilerek yepyeni bir karaktere büründüğü ve alanın çerçevesini tanımlayarak mekâna seçkin bir estetik kattığı görülüyor. Mekânın beyaz renk olan kalanıyla bir kontrast oluşturan ve pencereden sızan ışıkla etkisi ikiye katlanan alan, aynı zamanda oldukça kompakt ve verimli bir çalışma alanına dönüştürülmüş. Hem profesyonel hem davetkar hem çağdaş hem de işlevsel, verimli bir alan ortaya çıkmış.
Çalışma alanının ahşap malzemeyle çerçevelenerek tanımlı hale getirilmesi, bütünsel bir dil ortaya koyuyor. Ahşabın sıcak ve doğal dokusu, çalışma ortamını canlandırırken, zihinsel ve duygusal olarak da rahatlamaya yardımcı bir ortam sunuyor. Ahşabın bütünsel uyumunun meydana getirdiği doğallık ve sıcaklık, diğer modern malzemelerle mükemmel bir uyum sağladığı gibi minimalist bir tarzla da birlikte kullanılabilecek bir esneklik tanıyor.
Kompakt olduğu kadar iddialı görünen bu
çalışma alanı tasarımı, işlevsellik ve estetiği aynı potada eritiyor. Ahşabın
uyandırdığı etki, tasarımda büyük bir pay sahibi. Mekânın kalanıyla oluşturduğu
kontrast, bu alana modern bir kimlik kazandırıyor. Yalın hareketlerle akılda
kalıcı bir etki uyandıran bu minimal tavır ise bu kimliği besleyen bir diğer
etmen. Dar alanlar için özgün ve işlevsel bir çalışma alanı fikri isteyenler
için, bu tasarım fikri not etmeye değer görünüyor.
Kaliforniya’da beş kişilik bir aile için tasarlanan bu evin, son derece çağdaş bir çizgide ve rafine detaylarla tasarlandığı görülüyor. Her evde çalışma alanına büyük hacimler ayırmak kolay olmayabilir. Fakat elverişli bir alan olduğu durumlarda, ahşabın bu örnekteki kullanımı ilham verici olabilir. Raf işlevini de karşılayan bölücü ahşap kütle, çalışma alanını çevreleyen bir belirtece dönüşüyor. Hem estetik hem işlevsel olmasının yanı sıra, masalarla birlikte alanın bütünsel niteliğini pekiştiriyor. Yarattığı dingin ve yumuşak atmosferin üretkenliği artıracağına hiç şüphe yok. Tasarım, ahşabın, sadece dayanıklılık anlamında değil, aynı zamanda zamanla karakter kazanan ve yaşlanırken bile güzelliğini koruyan varlığını doğruluyor.