OSB paneller, hem dekoratif anlamda hem de işlevsel özellikleri sebebiyle iyi bir seçimdir. Çünkü OSB levhalar hafif, esnek, güçlü ve çok yönlü olmasına ek olarak, tamamen geri dönüştürülebilirdir. Paneller, ısı ve ses yalıtımı sunmanın yanı sıra sapma, eğilme ve bozulmaya karşı direnç göstermeleriyle de öne çıkarlar. Dekoratif bir estetik değer olarak ilişkilendirilmemiş olsa da, OSB, son zamanlarda, iç mekan tasarımlarına görünür bir öge olarak dahil ediliyor ve modern iç mekanlara entegre edilerek, mühendislik alanında yaygın kullanılan bu levhalara yeni bir anlam katıyor. Hem işlevsel hem de dekoratif motiflere hizmet eden bu durum, OSB panelleri mekanlara sıcaklık ve karakter katabilen şık bir unsura dönüştürüyor. Yazının devamında, iç mekanda OSB kullanım biçimlerine dair bazı örneklere yer vereceğiz.
Bir çift için tasarlanan Urban Cabin, İtalya'nın küçük bir kasabasında yer alan 25 metrekarelik mikro bir daire. Küçük olmasına karşın esnek kullanım ve bol depolama alanı vadeden dairenin tasarımı, aynı zamanda canlı renkleri de ön planda tutuyor. Ferahlık hissi için açık plan yaşam alanı benimsenmiş ve çok işlevli mobilya parçaları kullanılmış. Bu alanların neredeyse tüm yüzeylerinde OSB kullanıldığı görülüyor.
Vernikli veya cilasız olmak üzere farklı seçenekler sunan OSB panellerin, saman sarısından loş kahverengiye kadar uzanan, değişken renk alternatifleri mevcuttur. Dolayısıyla, OSB, keşfedilebilecek çeşitli tasarım olanakları sunar. Örnekte görüldüğü gibi, dilerseniz, duvarları ve tavanları kaplayabilirsiniz. Yahut küçük alanları ve mobilyaları kaplayarak basit dokunuşlarla OSB panelleri iç mekân dekorasyonunuza dahil edebilirsiniz. OSB panelleri, konfor uyandıran İskandinav bir stil elde etmek için başka ahşap malzemelerle veya örnekteki gibi nötr renklerle bir arada kullanmak, nitelikli sonuçlar doğurabilir. Veya şık bir endüstriyel görünüm için çelik ve betonla da birleştirmek bir seçenek olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak, OSB, esneklik sağlayan basit bir malzemedir ve iç mekanlarda dayanıklı bir duruş sergiler.
Yeni Zelanda’da yaşayan bir çiftin çocuklarıyla birlikte yaşarken çektiği yer sıkıntısı sonucu, evlerinin arka bahçesinde tasarlanan 183 metrekarelik bu stüdyo projesi, OSB kullanımın bir diğer örneği. Mimar, iç duvarları, zemini ve tavanı OSB ile donatmıştır. Yapısal destekler ise sanatsal, geometrik bir estetik yaratıyor.
Bu proje, diğer projelere oranla nispeten daha az güneşe maruz kalan bir iç mekandır. Kısıtlı olan alan kontrollü bir şekilde en az maliyetle mevcut duvarlar yıkılarak açık plan haline getirilmiştir. Daha sonra mutfak ve banyo, resimde görüldüğü üzere, OSB’nin kullanıldığı duvar arkasında konumlandırılıyor. Bu anlamda, OSB duvar, bir bölücü işlevi görüyor. Böylece, mekana hem netlik hem de güçlü bir dinamizm kazandırıyor.